“Denetim” kavramının yorumlarının açıklanması

Temel bilimsel başarıların ve yasal ve düzenleyici belgelerin incelenmesi sonucunda, “denetim” ve “finansal denetim” kavramlarının özdeşleştirilmesinin yanlış olduğu, çünkü bu son kavramın dönüşüm yoluyla denetimin işlevsel kapsamını genişlettiği kanıtlandığı ifade edilebilir. Mali denetimin disiplinler arası bir özelliğe sahip olduğu, bunun da denetim ile ekonomik düzlemin etkileşimi olarak değerlendirilmesi gerektiği ortaya konmuştur. Yönetim sürecinin işlevi, hem geçmişe dönük hem de geleceğe dönük güvenilir bilgilerle oluşturulmalıdır. Özelliği tarafsızlık, ekonomik varlık hakkında bağımsız kişilerce teyit edilmesidir. Günümüz koşullarında, zorunlu veya inisiyatif denetimin, işletme yönetimine güvenilir, bağımsız olarak değerlendirilen ve doğrulanan bir bilgi kaynağı sağlayacağı bilinen bir gerçektir.

Finansal denetim, iş ortamının yönetim bileşenine, yararlılığın niteliksel özelliklerinin temel ve güçlendirici kriterlerini karşılayacak, finansal yönetimin etkili bir aracı olarak dikkat çekmektedir. Belirli bir mali kontrol türü olan “denetimin kendisini” gerçekleştirerek, ilgili denetim hizmetlerinin geniş bir yelpazesini sunarak ve denetim araçlarının kullanımı yoluyla işletmelerin, devletlerin ve şirketlerin ekonomik ve sosyal gelişimini yönetmek mümkün hale gelmektedir.

Denetimin bağımsız uzmanlar tarafından yürütülen bağımsız bir mali kontrol olduğu görüşü ön plandadır. İşletmelerin mali ve ekonomik faaliyetlerine ilişkin bilgilerin doğruluğunun, eksiksizliğinin, tamlığının ve yürürlükteki mevzuata uygunluğunun güvenilirliğinin belirlenmesi amacıyla bağımsız bir uzman tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerdir. İşletmenin iş yapma ve mali işlerini yönetmede yönetim ve ekonomik hizmetlere yardımcı olmak, muhasebe, finans ve yönetim sistemi kurmak, çeşitli danışmanlıklar sağlamaktır. İşletme paydaşları kategorisi, işletmenin performans göstergelerinin analiz edilmesine, işletmenin gelecek vaat eden kalkınma stratejilerinin modellenmesine, yeni fırsatların yaratılmasına, çoğaltılmasına ve zenginleştirilmesine temel oluşturacak güvenilir bir bilgi kaynağına sahip olma isteği ve gereksinimi duymaktadır.

Denetim açısından işletmenin mali durumu hakkında yönetime objektif, güvenilir bilgi sağlamalıdır. Durum açısından bakıldığında teyit denetimi, geçmiş muhasebe dönemine ilişkin yönetim sonuçlarını yansıttığı için yönetim sürecine yeterli düzeyde doğru bilgi sağlayamamaktadır. Denetim, finansal göstergelerin güvenilirliğini teyit etmek gibi paydaşların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamaktadır. Bir işletmenin güvenliği, gelişiminin stratejik senaryosunun ana hatlarının belirlenmesi, işletmenin iş sürekliliği ilkesi dikkate alınarak gerçek zamanlı operasyonel bilgi ve tahminlerin yapılmasını da gerektirir. Denetimin yönetim faaliyetlerindeki önemini azaltmadan, günümüzde mali denetimin mali yönetimin bir aracı olarak pratik alana sokulmasının gerekliliğini belirtmekte fayda vardır.

Mali denetim, ulusal düzeyde hem kamu hem de özel sektörde kullanılmaya uygun bir kavramdır. Mali denetim, bir kuruluşun çalışmalarının etkinliğini incelemeyi amaçlayan bir incelemedir. Sadece bir rapor değil, aynı zamanda işletmenin durumu, verimliliği ve daha fazla gelişme için potansiyel fırsatların nesnel bir değerlendirmesidir. Öncelikle, mali denetimin amacı, üç bileşenin farklılaştırılmış bir sistematizasyonuyla en iyi şekilde temsil edilebilir: a) makul bir sonuç elde etmek, b) İşletmenin mali durumunun teşhisi ve c) Denetçinin elde ettiği sonuçlara dayanarak, denetim standartları tarafından gerekli görülen mali raporlama ve yönetim bilgilerine ilişkin bir rapor sunmak.