Denetim, muhasebe (finansal) tablolarının güvenilirliği hakkında görüş bildirmek amacıyla bağımsız bir şekilde incelenmesidir. Finansal analiz, denetim kanıtı elde etmek için bir araç görevi görür. Denetim faaliyetlerinin geliştirilmesi sürecinde, kuruluşun paydaş gruplarının çıkarlarının bölünmesi önemli rol oynamıştır. Sahiplerin, yatırımcıların ve hissedarların çıkarları, yönetimin çıkarları ile örtüşmemektedir. Yatırımcılar, hissedarlar ve sahipler açısından bir denetimin yapılmasının gerekliliği, hem şirketin raporlamasının güvenilirliği ve yürürlükteki mevzuata uygunluğu hakkında bilgi edinmek, hem de yatırım kararlarını desteklemek için belirli analitik bilgilerin elde edilmesinden oluşur. Bu bilgiler, finansal sonuçların dinamiklerine ilişkin göstergeler, sermaye yapısı ve kuruluşun sektördeki diğer işletmelerle rekabet gücüne ilişkin bilgileri içerir. Bu tür bilgiler, işletmenin verimliliğini ve rekabet gücünü değerlendirmemize, ayrıca yatırılan sermayenin risk derecesini belirlememize olanak tanır.
Denetim sonucunda işletmeyi yönetenlerin esas rolü, kârlılık artışını ve maliyet düşüşünü sağlayacak unsurların belirlenmesi, ticari faaliyetlerin verimliliğini artıracak rezervlerin belirlenmesidir. Denetimin bir bileşeni olan finansal analiz, işletmenin tüm paydaş gruplarının çıkarlarını karşılayan bilgilerin elde edilmesine olanak tanır.
Ekonomik literatürde finansal analizi tanımlamaya yönelik iki temel yaklaşım bulunmaktadır. Birinci durumda, finansal analiz geniş anlamda finansal kararlar almaya olanak veren analitik prosedürler olarak tanımlanmaktadır. Finansal yönetimle ilgili analitik çalışmanın tüm bölümlerini kapsar. İkinci durumda ise finansal analizin kapsamı finansal tabloların analizi ile sınırlandırılmaktadır. Böylece finansal analiz, bir ekonomik varlığın geçmiş dönemdeki mal varlığını ve mali durumunu, ayrıca yakın gelecekteki imkânlarını belirlemeye yönelik yöntemler bütünü olarak yorumlanmaktadır.
Dolayısıyla, “denetim” ve “finansal analiz” kavramları birbiriyle ilişkilidir ve denetim yaparken finansal analiz kullanmanın amacı, ilişki ve örüntüleri incelemek, sapmaların nedenlerini belirlemek, faaliyetleri hakkında alınan bilgilere dayanarak ortaya koymaktır. Denetim sürecinde finansal analizin temel görevleri şu şekilde sıralanabilir:
– Denetlenen kuruluşun faaliyet konusunun ve içeriğinin belirlenmesi;
– Kuruluşun mali ve ekonomik faaliyetlerinin etkinliğinin ve geleceğe yönelik beklentilerinin değerlendirilmesi;
– Müşterinin finansal tablolarında potansiyel hata alanlarının tespiti;
– Denetimin ana aşamasında detaylı testlerin azaltılması.
Finansal analizi denetim kanıtı elde etme aracı olarak ele aldığımızda, uygulanmasının sonucunun denetlenen muhasebe nesnesinin güvenilirliğine ilişkin bir değerlendirmenin oluşması olduğu belirtilmelidir. Bu değerlendirme, muhasebe nesnesinin ön analizinden kaynaklanması halinde, başka denetim prosedürlerinin uygulanması gerekliliğine ilişkin karar da etkileyebilir. Analitik prosedürlerin denetimin üç ana aşamasında uygulanabileceği belirtilmelidir:
– Denetim planlaması ve risk değerlendirmesi;
– Esasa ilişkin denetim işlemlerinin yürütülmesi;
– Denetimin son aşaması.
Analitik prosedürlerin maddi prosedürler olarak kullanılması, denetçinin mesleki yargısına dayanmaktadır. Bu durumda denetçinin analitik incelemelere hangi amaçla başvurduğunu dikkate alması gerekir. Mali analiz yaparken denetçi, kendi mesleki deneyimine dayalı bir gösterge sistemi seçmeli, denetlenen kuruluşun özelliklerini ve gerçekleştirilen analitik incelemelerin sonuçlarına ne ölçüde güvenebileceğini dikkate almalıdır. Analitik incelemenin esas aşamasında gerçekleştirilmesinde önemli bir etken, güvenilirlik, ilgililik ve karşılaştırılabilirlik kriterlerini karşılaması gereken finansal ve finansal olmayan bilgilerin mevcudiyetidir. Bu aşamada finansal analiz yönteminin çeşitli unsurları uygulanır. Göstergelerin ana grupları arasında kuruluşun likidite, karlılık ve finansal istikrar göstergeleri ile ciro göstergeleri yer almaktadır.
Denetimin son aşamasının amacı, kuruluşun muhasebe (finansal) tablolarının güvenilirliği hakkında görüş oluşturmak ve bunu denetçi raporu şeklinde sunmaktır. Görüş, denetim sırasında elde edilen tüm bilgilerin genelleştirilmesi, raporlama tarihinden sonraki olayların analizi ve denetlenen kuruluşun sürekliliğinin değerlendirilmesi esas alınarak oluşturulur. Bu aşamada analitik incelemeler, denetçi tarafından tespit edilen aykırılıklara ilişkin tüm düzeltmelerin yapıldığı kuruluşun nihai muhasebe (finansal) tabloları üzerinden gerçekleştirilir. Analitik incelemeler, esas itibarıyla denetim planlama aşamasında yapılan incelemelere benzer olup, hem yatay hem dikey analizleri, ayrıca kuruluşun temel performans göstergelerinin hesaplanmasını içerir.
Bu nedenle, denetçinin muhasebedeki kasıtlı çarpıtmaları ve bireysel hataları tespit etmeye değil, aynı zamanda analitik bir bakış açısıyla muhasebedeki sistematik hataları bulmaya da odaklanması gerektiğinden, denetimin tüm aşamalarında analitik prosedürlerin kullanılması tavsiye edilir. Finansal analiz, organizasyonun büyüme rezervlerinin belirlenmesi ve operasyonlarının genel verimliliğinin artırılması üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.